Zero Trust Mimarisi

 Sıfır güven mimarisi nasıl uygulanır?


Saldırı Yüzeyini Tanımlama

Saldırı yüzeyinizi tanımlamak, zero-trust kontrol listenizdeki ilk madde olmalıdır. Bunu yapmak için korumanız gereken alanlara odaklanmak istersiniz. Bu şekilde, ağınızın her alanına politika uygulayabilir ve araçlar dağıtabilirsiniz. En değerli dijital varlıklarınıza odaklanın.

  • Hassas Veriler: Bir organizasyonun topladığı ve sakladığı hassas veriler, örneğin müşterilerin ve çalışanların kişisel bilgileri, hırsızlar tarafından kolayca çalınabilir.
  • Kritik Uygulamalar: İşletmenizin operasyonları için hayati öneme sahip olan uygulamalar ve veriler.
  • Fiziksel Varlıklar: POS terminalleri, IoT cihazları ve tıbbi ekipman gibi fiziksel varlıklar da hırsızlar tarafından çalınabilir.
  • Kurumsal Hizmetler: Çalışanlar ve yöneticilerin günlük operasyonlarını destekleyen organizasyon altyapısının çeşitli bileşenleri.

Ağ Trafiği Üzerinde Kontroller Uygulamak

Ağınızdaki trafik akışının nasıl olacağı, her sistemin sahip olduğu çeşitli bağımlılıklara bağlıdır. Örneğin, bir organizasyonun müşterileriyle ilgili verileri tutan bir veritabanı varsa, birçok sistem bu verilere erişmek zorunda kalabilir.

Veritabanına yapılan taleplerin nasıl yönlendirildiği, yetkisiz erişimden korunmalarını sağlamak için çok önemlidir. Çünkü veritabanındaki bilgiler hassas ve kırılgandır. Ağ mimarisinin detaylarını anlamak, hangi ağ kontrollerinin uygulanması gerektiğini ve bunların nerede yerleştirileceğini belirlemenize yardımcı olacaktır.

Zero Trust Politikası Oluşturma

Ağınızı tasarladıktan sonra, zero-trust politikalarını oluşturmak isteyeceksiniz. Bu, her kullanıcı, cihaz ve ağa erişim sağlamak isteyen ağ için Kipling Yöntemi kullanılarak en etkili şekilde yapılır: kim, ne, ne zaman, nerede, neden ve nasıl.

Zero Trust Ağı Tasarlamak

Zero-trust ağı, ağın belirli bölgelerini korumak için tasarlanmıştır. Çoğu durumda, ağın segmentlere ayrılması için bir yeni nesil güvenlik duvarı kullanılacaktır.

Zero trust genellikle yalnızca kullanıcıları güvence altına almakla ilişkilendirilse de, bir organizasyonun altyapısının çeşitli bileşenlerini korumak için de kapsamlı bir yaklaşım gereklidir.

Zero-trust stratejisini uygulamaya başlamadan önce, kullanıcıların güvenliğini sağlamak önemlidir. Bu, çok faktörlü kimlik doğrulama ve düşük erişim politikaları gibi çeşitli güvenlik önlemlerinin uygulanmasını içerir.

Uygulamalarda zero-trust, çeşitli bileşenlerin birbirleriyle etkileşimde bulunurken sahip oldukları zımni güveni ortadan kaldıran bir kavramdır. Uygulamaların doğru şekilde davrandığından emin olmak için sürekli izleme gerektirir.

Bir organizasyonun altyapısının çeşitli bileşenleri—switch'ler, router'lar, IoT cihazları, tedarik zinciri ve bulut gibi—aynı şekilde, yetkisiz erişimden korunmalı ve kurumsal çapta bir zero-trust stratejisiyle güvence altına alınmalıdır.

Ağınızı İzleyin

Ağınızın güvenliğini sağlamak için atabileceğiniz en kritik adımlardan biri, ağınızın etkinliğini izlemektir. Bu, potansiyel sorunları belirlemenize ve ağınızın performansıyla ilgili değerli bilgiler elde etmenize yardımcı olabilir. Aşağıdaki noktaları göz önünde bulundurun:

  • Raporlar: Düzenli veya sürekli bir rapor, anormal davranışları tespit etmek için kullanılabilir. Ardından verileri analiz ederek, zero-trust sisteminizin nasıl etkilediğini öğrenebilirsiniz.
  • Analitik: Sisteminiz tarafından toplanan veriler, ne kadar iyi çalıştığına dair içgörüler sağlayabilir. Bu, kullanıcı davranışlarını ve ağın belirli bileşenlerinin performansını izlerken faydalıdır.
  • Kayıtlar (Loglar): Sistemin ürettiği kayıtlar, etkinliklerin kalıcı bir kaydını sağlar. Bunlar manuel olarak ya da analitik araçlarla analiz edilebilir, bu da desenleri ve anormallikleri tespit etmeyi kolaylaştırır.

Yorumlar